Hz. isa öldümü ölmedimi? Yeniden Hayat Bulup Doğacakmi? Yoksa Doğdumu?

Hz. isa öldümü ölmedimi? Yeniden Hayat Bulup Doğacakmi? Yoksa Doğdumu?

(Kar©glanin 03.02.2015 Vaazi)

3 Şubat 2015 Salı

أَعُوذُ بِاللهِ مِنَ الشَّيْطَانِ الرَّجِيمِ , بِسْمِ ﷲِالرَّحْمَنِ اارَّحِيم

إِذْ قَالَ اللّهُ يَا عِيسى ابْنَ مَرْيَمَ اذْكُرْ نِعْمَتِي عَلَيْكَ

وَعَلَى وَالِدَتِكَ إِذْ أَيَّدتُّكَ بِرُوحِ الْقُدُسِ تُكَلِّمُ النَّاسَ فِي الْمَهْدِ وَكَهْلاً

وَإِذْ عَلَّمْتُكَ الْكِتَابَ وَالْحِكْمَةَ وَالتَّوْرَاةَ وَالإِنجِيلَ وَإِذْ تَخْلُقُ مِنَ الطِّينِ

كَهَيْئَةِ الطَّيْرِ بِإِذْنِي فَتَنفُخُ فِيهَا فَتَكُونُ طَيْرًا بِإِذْنِي وَتُبْرِئُ الأَكْمَهَ وَالأَبْرَصَ

بِإِذْنِي وَإِذْ تُخْرِجُ الْمَوتَى بِإِذْنِي وَإِذْ كَفَفْتُ بَنِي إِسْرَائِيلَ عَنكَ

إِذْ جِئْتَهُمْ بِالْبَيِّنَاتِ فَقَالَ الَّذِينَ كَفَرُواْ مِنْهُمْ إِنْ هَذَا إِلاَّ سِحْرٌ مُّبِينٌ

Sadakallahul Aziym Maide Suresi 110

OKUNUŞU:

Euzubillahimineşşeytanirracim

Bismillahirrahmenirrahim

İz kâlellâhu yâ îsâbne meryemezkur ni’metî aleyke ve alâ
vâlidetike iz eyyedtuke bi rûhil kudusi tukellimun nâse fîl mehdi ve
kehlâ(kehlen), ve iz allemtukel kitâbe vel hikmete vet tevrâte vel
incîl(incîle), ve iz tahluku minet tîni ke hey’etit tayri bi iznî fe
tenfuhu fîhâ fe tekûnu tayran bi iznî ve tubriul ekmehe vel ebrasa bi
iznî, ve iz tuhricul mevtâ bi iznî, ve iz kefeftu benî isrâîle anke iz
ci’tehum bil beyyinâti fe kâlellezîne keferû minhum in hâzâ illâ sihrun
mubîn(mubînun).

MEALi:

Euzubillahimineşşeytanirracim

Bismillahirrahmenirrahim

Allah (cc.) şöyle buyurmuştu; “Ey Meryem oğlu İsâ! Senin ve
annenin üzerindeki nimetimi hatırla. Seni Kutsal bir Ruh ile (Mehdi ile)
desteklemiştim de beşikte iken de yetişkin iken de insanlarla Mehdi
için (onun dilinden onun için) konuşuyordun. Sana Kitab'ı,
Hikmet'i(Hikmet Kurani Kerime verilen isimdir yani Kurani ögrettik
manasinda ), Tevrat'ı ve İncil'i öğretmiştim. Ben’im iznimle nemli
topraktan kuş şeklinde heykel (suret) yapmıştın, sonra onun içine
üflemiştin, böylece Ben'im iznimle bir kuş olmuştu. Ve, doğuştan kör
olanı ve alaca tenliyi yine Ben'im iznimle iyileştiriyordun. Ben'im
iznimle ölüleri (diriltip, kabirden) çıkartıyordun. Ve onlara apaçık
belgeler getirdiğin yani onlarin gözlerine hitap eden delillerle
geldiğin halde, onlardan kâfir olanlar (küfürde olanlar); "Bu ancak,
sadece apaçık bir sihirdir." demişlerdi.”

أَعُوذُ بِاللهِ مِنَ الشَّيْطَانِ الرَّجِيمِ , بِسْمِ ﷲِالرَّحْمَنِ اارَّحِيم

مَا قُلْتُ لَهُمْ إِلاَّ مَا أَمَرْتَنِي بِهِ أَنِ اعْبُدُواْ اللّهَ رَبِّي وَرَبَّكُمْ

وَكُنتُ عَلَيْهِمْ شَهِيدًا مَّا دُمْتُ فِيهِمْ فَلَمَّا تَوَفَّيْتَنِي

كُنتَ أَنتَ الرَّقِيبَ عَلَيْهِمْ وَأَنتَ عَلَى كُلِّ شَيْءٍ شَهِيدٌ

Sadakallahul Aziym Maide Suresi 117

OKUNUŞU:

Euzubillahimineşşeytanirracim

Bismillahirrahmenirrahim

Mâ kultu lehum illâ mâ emertenî bihî eni’budûllâhe rabbî ve
rabbekum, ve kuntu aleyhim şehîden mâ dumtu fîhim, fe lemmâ teveffeytenî
kunte enter rakîbe aleyhim ve ente alâ kulli şey’in şehîd(şehîdun).

MEALi:

Euzubillahimineşşeytanirracim
Bismillahirrahmenirrahim

Isa Aleyhisselam Cenabi Mevlaya Cevaben dediki: "Ben onlara
senin bana emrettiginden başka birşey söylemedim, sadece dedimki "bana
kulluk ediniz yani (daha dogrusu itaat ediniz manasindadir burada ) ki
benimde sizinde Rabbiniz olan Rabbe itaat etmiş olasiniz. ve bunun
üzerine onlarin beni ne için öldürdüklerine şahid oldum. (burdaki dümtü
kelimesi mevt kelimesinin bir degişik fonksiyonudur yani müütü
bigayzikum diye gecen başka bir ayetteki gibi "müütü" yani ölünüz veya
ölüler olunuz demekdir ve "dümtü" beni öldürdüklerine demek olur yani).
ve sen beni vefat ettirip katina alasiya kadar onlarla rekabet edip
mücadele ettim. Sende bunlarin hepsine zaten şahidsin.

Sadakallahul Aziym Maide Suresi 117

Allahümme salli ala Muhammed Mustafa

Ve Sallu ala seyyidina isa

ve sallu ve sellim seyyidina Hasan

ve seyyidina Hüseyin

ve sallu ve sellim Seyyidina Mehdiyyil Müntezar

Velil heza hiyel ümmetül ahireti min Muhammed

Teslimen lehu, ve itaaten lehul emrühu, ile hatte hiyne vaktül Kiyamet.

Aamiyne vetakbbel minna ya Rabbel Alemiyn.

Yolculugumuza başliyoruz

Gecen haftaki vaazimizdan devam edersek, ve Ruh babasi
konusunda kalmişdik, ve Muhammed Mustafanin dahi,bir ruh babasi varmiş
diye anlattik. ve bu haftada işde, kapi gibi ayet ve, Rabbimiz
buyuruyorki isa efendimize: " biz seni bir kutsal ruh olan mehdinin ruhu ile desteklemedikmi! hatirla ve unutma"
diyor. ve isanin mehdiden mehdininde, Hem Muhammedden, hemde isadan
oldugunun alemeti bu ayettir. ve daha önce yazdigimiz, Arnold
Schwarzeneggerin eski cektigi, en son Terminator filimindeki, gelecekden
gelip annesini tohumlayan, ve ondan kendi kendini dogurtan kurtarici,
son kurtarici yani MHD veya Mehdi.

işde bu ayette gecen, o ruhul kudüs, yani kutsal ruh için
kullandiklari cebrail, hani burda nerdede? herkes cebrail diye tefsir
ve meal veriyorlar. bu ayette gecen kutsal ruh, Mehdidir. ve gelecekden
gelip meryemden dogan, ve sonra gelecege gidip Hz Ali den Hasan dan
Hüseyin den ve Muhammed ve Mustafadan dogan Mehdiyyul Müntezardir.ve Bu
ayette apacik ortada oldugu gibi, isa ninda Ruh Babasi varmiş, ve o
ayette gectigi gibi o Kutsal Ruh olan mehdiymiş. ve O, O nun kehlesinden
mehdi için konuşurmuş, yani girtlagindan onun sesinden, onun sesi ile
beşikteyken konuşmuş yani mehdi konuşmuş fakat o zaten o , o da zaten o.
o mehdi gelcekde idi o zaman amma, beşikte konuştugu sirada mehdiye
mikrofon uzatildi, yani isanin girtlagi kehlesi uzatildi, ve o
girtlakdan mehdi konuştu ve cevap verdi. şimdide isa efendimiz yine,
mehdinin girtlagidan mehdi olarak seslenir, ve insanlari hidayete
cagirir.

أَعُوذُ بِاللهِ مِنَ الشَّيْطَانِ الرَّجِيمِ , بِسْمِ ﷲِالرَّحْمَنِ اارَّحِيم

يَوْمَ يَجْمَعُ اللّهُ الرُّسُلَ فَيَقُولُ مَاذَا أُجِبْتُمْ

قَالُواْ لاَ عِلْمَ لَنَا إِنَّكَ أَنتَ عَلاَّمُ الْغُيُوبِ

Sadakallahul Aziym Maide Suresi 109

OKUNUŞU:

Euzubillahimineşşeytanirracim
Bismillahirrahmenirrahim

Yevme yecmeullâhur rusule fe yekûlu mâzâ ucibtum kâlû lâ ilme lenâ inneke ente allâmul guyûb(guyûbi).

MEALi:

Allah’ın, resûlleri gelcekte bir araya topladiğı, sonra “Size
neyi vacip (yapmaya mecbur)kildim biliyromusunuz ?” diye buyurduğu gün,
(onlar); “Bizim bir bilgimiz yok. Muhakkak ki , gaybdekileri en iyi
bilen Sen'sin!” derler.

Sadakallahul Aziym Maide Suresi 109

Bu yukarda gecen toplanma, peygamberimiz mirac ederken, mescidi aksada bütün Peygamberlere imam oldugunda olmuşdur.

Ve bir bilginin bilinmesindeki kural: o bilgi ve olay, eskiden
olmuşsa, o olay: olayin şahitleri, yani müşahede edenleri, görenleri,
yaşayanlari tarafindan en iyi bilinebilir veya o bilenlerin o olayi
anlattiklari kimselerce sadece ilmen ve gaiben bilinebilir.ve burdaki
gecen ben size neyi vacip kildimdan kastedilen şey, Rabbimiz bütün
Nebileri, yani Peygamberleri toplayip, kuranda besmelesi sonda gelen
rasul için, yani Tohumu atilirken besmelesi unutulupda, sonradan akila
gelipde, besmelesi cekilmiş olan Rasul, son Rasul Mehdi için söz alindi,
ve o ayette buyrulan söz yani misak

أَعُوذُ بِاللهِ مِنَ الشَّيْطَانِ الرَّجِيمِ , بِسْمِ ﷲِالرَّحْمَنِ اارَّحِيم

وَإِذْ أَخَذَ اللّهُ مِيثَاقَ النَّبِيِّيْنَ لَمَا آتَيْتُكُم مِّن كِتَابٍ وَحِكْمَةٍ

ثُمَّ جَاءكُمْ رَسُولٌ مُّصَدِّقٌ لِّمَا مَعَكُمْ لَتُؤْمِنُنَّ بِهِ وَلَتَنصُرُنَّهُ

قَالَ أَأَقْرَرْتُمْ وَأَخَذْتُمْ عَلَى ذَلِكُمْ إِصْرِي قَالُواْ أَقْرَرْنَا

قَالَ فَاشْهَدُواْ وَأَنَاْ مَعَكُم مِّنَ الشَّاهِدِينَ

Sadakallahul Aziym Alimran Suresi 81

OKUNUŞU:

<<<<<<<<<>>>>>>>>>>>

DiKKKKAAAAAT

Bu ayet callinmis kurandan şeytan ve ordusu tarafindan calinmiş
manasi ile asli birbirini tutmuyor aslinda ona hikmet veriln rasul
geldiginde yani mehdi geldiginde ona karin üstündede olsaniz tabi olup
uyun diyen peygamberin hadisi ile celişip ayetin metininde lima meaküm
diyor ayetin orjinali gibi olanda kuranlarda gecende yani onunla
birlikte olmayin diyor yani ona destek verm eyin gibi bir mana bozulmuş
metin kim bozalbilir internet elinde oyuncak olabilen birisi bu kurani
tahrif edebilir. fakat manasi olarak yazilan meallerde ona tabi olun
ona yardım edin yaziyor ve yine lime tü minune ona inanmayin yaziyor
metinde. Allah rasül göndercek ve ona inanmayin deycek birde ha, yani
ayetin besmelesi ters oldugu gibi işde şeytan girmiş ve viz girip tiris
atmiş ve mana ve meeal ile asli birbini tutmuyor ve böyle olunca deccal
ve şeytan aleyhillan kurani yeryüzünde tahrif edip kaldirmaya calişiyor
ve bir vakit gelcek akillarda kalan kurandan başkasi kalmayacak akilli
olan arapca bilen metni ile manasini karşilaştirsin vallahi ne yaziryor
diye bilmeyip işde osmanlica arapcasi ile kuran okuyan hatim eden ahmak
müslümanlar, kuranin tahrif edildigininde farkinda degiller ve deniyorki
metinde vele tensurunnehu yani ona yardım etmeyin. kim tahrif etmiş
olabilir acaba amma tahrif etmişde manasinida tahrif etmeyi unutmuş
herhalde ahmak osmanlinin yedigi naneler işde böyle cikiyor. arapca
bilmeden alfebe kurani okuyan ahmaklarin manadan bi haber küfür
işletildikleri ayet. aynen kör deccal ordusunun seccade üretimini ele
gecirip seccadelere şeytan figürleri yaparak, siz Allaha degil şeytana
secde ediyorsunuz hikayesi gibi, işde bu ayetide okuyan sancak kuran da
böyleryaziyor, dogru? eger akillarda kalanda buysa bilinki akillardan
dahi silinmiş beyinlere dahi müdahele ediyor demekdir.

<<<<<<<<<>>>>>>>>>>>

Euzubillahimineşşeytanirracim
Bismillahirrahmenirrahim

Ve iz ehazallâhu mîsâkan nebiyyîne lemâ âteytukum min kitâbin
ve hikmetin summe câekum resûlun musaddikun limâ meakum le tu’minunne
bihî ve le tansurunnehu, kâle e akrartum ve ehaztum alâ zâlikum ısrî,
kâlû akrarnâ, kâle feşhedû ve ene meakum mineş şâhidîn(şâhidîne).

MEALi:

Ve Allah, nebilerden (Peygamberlerden), “Size kitap ve hikmet
verdim. Sonra size, beraberinizde olanı (Allah'ın size verdiği
kitapları) tasdik eden bir Rasûl geldiği zaman, O'na mutlaka îmân
edeceksiniz ve O'na mutlaka yardım edeceksiniz” diye misak aldığı
zaman, “İkrar ettiniz mi (kabul ettiniz mi?) ve bu ağır (ahdimi)
üzerinize aldınız mı?” diye buyurdu. (Onlar da): “İkrar ettik (kabul
ettik)” dediler. (Allahû Teâlâ): “Öyleyse şahit olun ve Ben sizinle
beraber şahitlerdenim.” buyurdu.

Sadakallahul Aziym Alimran Suresi 81

Bu ayette alinan söz anlaşmaya, şimdi mehdiye yapilan yardım ve destek ile, peygamberlerce

yerine getrilmekdedir. peki nasil olur bu demeyin .

Cünkü ibrahimler, Hz ibrahimin ahirzamandaki cogaltilmiş
nüshalari yani. meseala bir tane badem cekirdegin var, onu dikdin, ve
sonra o büyüdü ve bademler verdi, ve geldi bir Ahmet: "bu badem cok
güzel" dedi" banada verde bende diken" dedi. ve verdin bir cekirdekde
ona, ve Ahmette gitdi bahcesine badem dikdi. ve oldu iki badem agaci,
onunda bademleri oldu. ve yine bu sefer Sabrina diye bir kadin geldi,
oda begendi, o da aldi gitdi dikdi,... ve böylece binlerce badem agaci
oldu. torun da dikdi, dedeside dikdi, derken dünyda binlerce badem
oldumu. yine mesela mesneviyi mevlana yazdi, amma o yazarken bir tek
nüshasi vardi, amma o gittikden sonra, matbaa cikinca, matbaalarca
nüshalari cogaltildi. ve şimdi mevlana seven, ve parasi olan herkesin
evinde bir adet mevlana ve mesnevisi var. ne oldu böylece mevlanalar ve
mesnevi nüshalari cogaldi. ahmetin evinde mesnevi var diye, mehmetin
evindeki mesnevinin, bundan bir noksani ve orda o var diye bir incinmesi
de yok degilmi. ve bunlar gösteriyorki, işde ibrahimlerin nüshalari, hz
ibrahim dünyaya gelip peygamber olup ve hakka dogru yürüdükden sonra
cogaltildi, ve insanlar cocuklarina ibrahim ismi koymaya başladilar,
yanHz. ibrahim bir daha, bir daha dogmuş oldu. yine yakub veya jacob
lar için böyle joseph ve yusuflar için de böyledir.

ve böyle olunca ibrahimler, ibrahimden. ismaillerde, ismailden
cogaltma yeni nüshalari demek olur, yani onun klonlari demek olur. ve
böylece ayetin tasdiki gaybisine gelince:

ve yakup veya jacoblar yakupdan ise, ve brezilyali jacob
amca, kahve, muz ekti, ve bicdi satti, ve onun kahvesi mehdiye kadar
vardi. ve yine mehdi askerlerine kadar vardi, ve yine Mehdiye ve Mehdi
zamaninin ahir zaman ümmetine hizmet etmiş oldu. ekdi bicdi satti, ve
ona hizmet edip, bir nevi emegi ile yardım etti. yine Ali ler Ali
olarak, yine velilerde veli olarak o misaka uyup, bu ahirzamanda, bir
nevi o ayette yapilan, hak sözleşmesini yerine getirdiler. ve herkes
mehdiye hizmet halinde, ve ve onun ahirzaman ümmetine ve cemaatine
hizmet halinde. her türlü ilim, bilim, teknoloji, yiycek, giyecek ve
bilgi ve paylaşim ile hizmet edip o misaki anlaşmayi yerine getirmiş
oluyorlar. ve eger Avustuyali bir johannes, ona hizmet ettiyse.
Bilsinki: O, Hz Yunusun verdiği sözü, yerine getirmekle emrolundugu
için, ve johannes ve, yani Yunus ve mehdi aşkina yerine gelmiş bir
hizmet, ve sözünde durma olayi, olmuş oldu bu hizmeti.

ve hal böyle olunca MEHDi demek işde "M" sini Muhammed
den arapcada E harf degildir amma harekedir ve yani sesli harf
demekdir. yani kitabi olmayan bir nebi demekdir, sadece sesi olan,
kitabi olmayan, bizim bildigimiz ve kuranda gecen Eyyub ve Elyesa vardir
ve "E" sinide onlardan alir.

yine "H" sini Hasan ve Hüseyinden alir. ve peygmber dedi o Davud evladi olcak dedi ve "D"sini Hz.

Davuddan alir. ve en son "i"
sininde Hz isadan alir ve fakat en sonunda ona tabi olcak ve kendi
kitabini degil Kurani tasdik edecek olan hem Peygamber hemde nebi olan isa dan alir. ve birde ----- ilyasdan alir.

ve hal böyle olunca Kuranda mehdi kelimesi üc yerde gecer ücü de isa ile birliktedir.

أَعُوذُ بِاللهِ مِنَ الشَّيْطَانِ الرَّجِيمِ , بِسْمِ ﷲِالرَّحْمَنِ اارَّحِيم

فَأَشَارَتْ إِلَيْهِ قَالُوا كَيْفَ نُكَلِّمُ مَن كَانَ فِي الْمَهْدِ صَبِيًّا

------ooo-----

وَعَلَى وَالِدَتِكَ إِذْ أَيَّدتُّكَ بِرُوحِ الْقُدُسِ تُكَلِّمُ النَّاسَ فِي الْمَهْدِ وَكَهْلاً

------ooo-----

وَيُكَلِّمُ النَّاسَ فِي الْمَهْدِ وَكَهْلاً وَمِنَ الصَّالِح۪ينَ

OKUNUŞU:

Fe eşâret ileyh(ileyhi), kâlû keyfe nukellimu men kâne fîl mehdi sabiyyâ(sabiyyen).

Meryem Suresi 29

------ooo-----

ve alâ vâlidetike iz eyyedtuke bi rûhil kudusi tukellimun nâse fîl mehdi ve kehlâ(kehlen)

Maide Suresi 110

------ooo-----

Ve yukellimun nâse fîl mehdi ve kehlen ve mines sâlihîn(sâlihîne).

üc defa geciyor ve "fil mehdi" demek mehdi için demekdir.

ve birincide deniyorki "keyfe nükellimu" demek "biz onun agzindan o dah sabi bir cocuk iken mehdi için nasil konuşduk ". demek.

ikincisinde sen daha annendeyken seni bir Kutsal Ruh olan Mehdi
ile destekledik, ve sen insanlarla mikrafondan, kehle den, yani onun
girtlagindan konuşdun. yani mehdi için, mehdinin girtlagindan, yani onun
sesi ile konuşdun.

ve en sonuncudada : mehdi olarak geldin ve insanlara yine mikrafonla salihlerden birisi olrak konuşdun seslendin demekdir.

ve hal böyle olunca eger mehdi dünyadaysa zaten O ,O`dur. yani
hem isa, hem Muhammed, hem Mustafa, hem Ali, hem Davud, hem Hasan, hem
Hüseyin,... Hem Ahirzman imami kurtaricisi ,hem o peygemberlerden, ona
yardım etmeleri için söz alinan, misak alinan, besmelesi unutulmuş ve
sonradan konmuş Rasul, yani tebligci, görevli Hz Mehdidir.

Allahümme salli ala Muhammed Mustafa

Ve Sallu ala seyyidina isa

ve sallu ve sellim seyyidina Hasan

ve seyyidina Hüseyin

ve sallu ve sellim Seyyidina Mehdiyyil Müntezar

Velil heza hiyel ümmetül ahireti min Muhammed

Teslimen lehu, ve itaaten lehul emrühu, ile hatte hiyne vaktül Kiyamet.

vetakbbel minna ya Rabbel Alemiyne

Amiyn

وَآخِرُ دَعْوَاهُمْ أَنِ الْحَمْدُ لِلّهِ رَبِّ الْعَالَمِينَ

Elfatiha maassalavat.

Kar©glan

Başağaçlı Raşit Tunca

Schrems, 03 Şubat 2015 Salı

Original Kar © glan